toto

Turkish Vocabulary


Array

1 - Essentials

English Turkish Pronunciation
1 Hello Merhaba merhaba
2 Hello Günaydın günaydoen
3 Good evening Iyi akşamlar iyi akchamlar
4 Goodbye Hoşça kal hochtcha kal
5 Goodbye Allaha ısmarladık allaha oesmarladoek
6 See you later Görüşürüz görüchürüz
7 Yes Evet evet
8 No Hayır hayoer
9 Please! Lütfen lütfen
10 Please! Pardon pardon
11 Thanks Teşekkür ederim techekkür ederim
12 Thanks a lot Çok teşekkürler! tchok techekkürler
13 Thank you for your help Yardımınız için teşekkürler yardoemoenoez itchin techekkürler
14 Don't mention it Rica ederim jidja ederim
15 Don't mention it Bir şey değil bir chey dewhil
16 Ok Tamam tamam
17 How much is it? Bu kaç para ? bu katch para
18 How much is it? Ne kadar ? ne kadar
19 Sorry! Üzgünüm üzgünüm
20 I don't understand Anlamıyorum anlamoeyorum
21 I get it Anlıyorum anloeyorum
22 I don't know Bilmiyorum bilmiyorum
23 Forbidden Yasak yasak
24 Excuse me, where are the toilets? Afedersiniz tuvaletler nerede? afedersiniz tualetler nerede
25 Happy New Year! Yeni yılınız kutlu olsun! yeni yoeloenoez kutlu olsun
26 Happy birthday! Doğum günün kutlu olsun! dowhum günün kutlu olsun
27 Happy birthday! Iyi ki doğdun! iyi ki dowhdun
28 Happy holiday! Iyi tatiller! iyi tatiller
29 Congratulations! Tebrikler! tebrikler
30 Congratulations! Tebrik ederim! tebrik ederim

2 - Conversation

English Turkish Pronunciation
1 Hello. How are you? Merhaba, nasılsın ? merhaba, nasoelsoen
2 Hello. I'm fine, thank you Merhaba, iyiyim, sen nasılsın merhaba, iyiyim, sen nasoelsoen
3 Hello. I'm fine, thank you Merhaba iyiyim, siz nasılsınız merhaba iyiyim, siz nasoelsoenoes
4 Do you speak Turkish? Türkçe biliyor musun? Türkçe biliyor musun?
5 No, I don't speak Turk Hayır, türkçe konuşmuyorum hayoeur, türktche konuchmuyorum
6 Only a little bit Birazcık birazik
7 Where do you come from? Memleket neresi? memleket neressi
8 Where do you come from? Hangi ülkeden geliyorsunuz? hangi ülkeden geliyorsunuz
9 What is your nationality? Nerelisin? nerelissin
10 I am English Ben ingilizim ben ingilizim
11 And you, do you live here? Ya sen, burada mı yaşıyorsun ? ya sen, burada moe yachoeyorsun
12 Yes, I live here Evet, burada yaşıyorum evet, burada yachoeyorum
13 My name is Sarah, what's your name? Benim adım Sarah, ya seninki ? benim adoem sarah, ya seninki
14 Julian Julian julian
15 What are you doing here? Burada ne yapıyorsun ? burada ne yapoeyorsun
16 I am on holiday Tatildeyim tatildeyim
17 We are on holiday Tatildeyiz tatildeyiz
18 I am on a business trip Iş gezisindeyim ich gezisindeyim
19 I work here Burada çalışıyorum burada tchaloechoeyorum
20 We work here Burada çalışıyoruz burada tchaloechoeyoruz
21 Where are the good places to go out and eat? Burada güzel yemek nerede yenir? burada güzel yemek nerede yenir
22 Is there a museum in the neighbourhood? Buralarda müze var mı ? buralarda müze var moe
23 Where could I get an internet connection? Nerede internet bulabilirim? nerede internet bulabilirim

3 - Learning

English Turkish Pronunciation
1 I get it Anlıyorum anloeyorum
2 Do you want to learn a few words? Birkaç kelime öğrenmek ister misin? birkatch kelime öwhrenmek ister misin
3 Yes, sure! Tabii ki! tabii ki
4 What's this called? Buna ne denir? buna ne denir
5 What's this called? Bu ne? bu ne
6 It's a table Bu bir masa bu bir massa
7 A table. Do you understand? Bir masa. Anlıyor musun? bir massa. anloeyor mussun
8 Can you repeat please? Tekrar eder misin lütfen? tekrar eder missin lütfen
9 Can you talk a bit more slowly, please ? Biraz daha yavaş konuşabilir misin lütfen? biraz daha yavach konuchabilir missin lütfen
10 Could you write it down, please? Yazabilir misin lütfen? yazabilir missin lütfen

4 - Colours

English Turkish Pronunciation
1 I like the colour of this table Bu masanın rengi hoşuma gitti bu massanoen rengi hochuma gitti
2 It's red Bu kırmızı bu koermoezoe
3 Blue Mavi mavi
4 Yellow Sarı saroe
5 White Beyaz beyaz
6 Black Siyah siyah
7 Green Yeşil yechil
8 Orange Turuncu turuncu
9 Purple Mor mor
10 Grey Gri gri

5 - Numbers

English Turkish Pronunciation
1 Zero Sıfır soefoer
2 One Bir bir
3 Two Iki iki
4 Three Üç ütch
5 Four Dört dört
6 Five Beş bech
7 Six Altı altoe
8 Seven Yedi yedi
9 Eight Sekiz sekiz
10 Nine Dokuz dokuz
11 Ten On on
12 Eleven On bir on bir
13 Twelve On iki on iki
14 Thirteen On üç on ütch
15 Fourteen On dört on dört
16 Fifteen On beş on bech
17 Sixteen On altı on altoe
18 Seventeen On yedi on yedi
19 Eighteen On sekiz on sekiz
20 Nineteen On dokuz on dokuz
21 Twenty Yirmi yirmi
22 Twenty-one Yirmi bir yirmi bir
23 Twenty-two Yirmi iki yirmi iki
24 Twenty-three Yirmi üç yirmi ütch
25 Twenty-four Yirmi dört yirmi dört
26 Twenty-five Yirmi beş yirmi bech
27 Twenty-six Yirmi altı yirmi altoe
28 Twenty-seven Yirmi yedi yirmi yedi
29 Twenty-eight Yirmi sekiz yirmi sekiz
30 Twenty-nine Yirmi dokuz yirmi dokus
31 Thirty Otuz otuz
32 Thirty-one Otuz bir otuz bir
33 Thirty-two Otuz iki otuz iki
34 Thirty-three Otuz üç otuz ütch
35 Thirty-four Otuz dört otuz dört
36 Thirty-five Otuz beş otuz bech
37 Thirty-six Otuz altı otuz altoe
38 Forty Kırk koerk
39 Fifty Elli elli
40 Sixty Altmış altmoech
41 Seventy Yetmiş yetmich
42 Eighty Seksen seksen
43 Ninety Doksan doksan
44 One hundred Yüz yüz
45 A hundred and five Yüz beş yüz bech
46 Two hundred Iki yüz iki yüz
47 Three hundred Üç yüz ütch yüz
48 Four hundred Dört yüz dört yüz
49 A thousand Bin bin
50 A thousand five hundred Bin beş yüz bin bech yüz
51 Two thousand Iki bin iki bin
52 Ten thousand On bin on bin

6 - Time tracking

English Turkish Pronunciation
1 When did you get here? Ne zaman geldin buraya? ne zaman geldin buraya
2 Today Bugün bugün
3 Yesterday Dün dün
4 Two days ago Iki gün önce iki gün öndje
5 How long are you staying for? Ne kadar kalacaksın? ne kadar kaladjaksoen
6 I'm leaving tomorrow Yarın döneceğim yaroen dönedjewhim
7 I'll be leaving the day after tomorrow Yarın değil öbür gün döneceğim yaroen dewhil öbür gün dönedjewhim
8 I'll be leaving in three days Üç gün sonra döneceğim ütch gün sonra dönedjewhim
9 Monday Pazartesi pazartesi
10 Tuesday Salı saloe
11 Wednesday Çarşamba tcharchamba
12 Thursday Perşembe perchembe
13 Friday Cuma djuma
14 Saturday Cumartesi djumartesi
15 Sunday Pazar pazar
16 January Ocak odjak
17 February Şubat chubat
18 March Mart mart
19 April Nisan nissan
20 May Mayıs mayoes
21 June Haziran haziran
22 July Temmuz temmuz
23 August Ağustos awhustos
24 September Eylül eylül
25 October Ekim ekim
26 November Kasım kasoem
27 December Aralık araloek
28 What time are you leaving at? Bugün saat kaçta gidiyorsun? bugün saat katchta gidiyorsun
29 Morning, at eight o'clock Sabah, saat sekizde sabah, saat sekizde
30 Morning, at a quarter past 8 Sabah, saat sekiz'i çeyrek geçe sabah, saat sekiz'i tcheyrek getche
31 Morning, at half past 8 Sabah, saat sekiz buçukta sabah, saat sekiz butchukta
32 Morning, at a quarter to nine Sabah, saat dokuz'a çeyrek kala sabah, saat dokuz'a tcheyrek kala
33 Evening, at 6pm Akşam saat altıda akcham saat altoeda
34 I am late Geç kaldım getch kaldoem

7 - Taxi

English Turkish Pronunciation
1 Taxi! Taksi! taksi
2 Where would you like to go? Nereye gitmek istersiniz? nereye gitmek istersinis
3 I'm going to the train station Gara gidiyorum gara gidiyorum
4 I'm going to the train station Tren istasyonu tren istasyonu
5 I'm going to the Day and Night Hotel Gece ve Gündüz oteline gidiyorum gece ve gündüz oteline gidiyorum
6 Can you take me to the airport, please? Beni havalanına götürebilirmisiniz lütfen? beni havalanoena götürebilirmisiniz lütfen
7 Can you take my luggage? Bagajlarımı alabilirmisiniz lütfen? bagajlaroemoe alabilirmisiniz lütfen
8 Is it far from here? Buraya uzak mı? buraya uzak moe
9 No it's close Hayır yakın hayoer yakoen
10 Yes it's a little bit further away Evet biraz daha uzakta evet biraz daha uzakta
11 How much will it be? Ne kadar tutar? ne kadar tutar
12 Take me there, please Lütfen beni buraya götürün lütfen beni buraya götürün
13 Take me there, please Beni oraya götürün lütfen beni oraya götürün lütfen
14 You go right Sağa gideceksiniz sawha gideceksinis
15 You go left Sola gideceksiniz sola gideceksinis
16 It's straight on Dümdüz gidin dümdüz gidin
17 It's right here Burası burasoe
18 It's that way Şu taraftan chu taraftan
19 Stop! Dur! dur
20 Take your time Acele etmeyin adjele etmeyin
21 Can I have a receipt, please? Makbuz alabilir miyim lütfen? makbuz alabilir miyim lütfen

8 - Family

English Turkish Pronunciation
1 Do you have family here? Burada ailen var mı ? burada ailen var moe
2 My father Babam babam
3 My mother Annem annem
4 My son Oğlum owhlum
5 My daughter Kızım koezoem
6 A brother Erkek kardeş erkek kardech
7 a sister Kız kardeş koez kardech
8 a friend Erkek arkadaş erkek arkadach
9 a friend Kız arkadaş koez arkadach
10 My boyfriend Erkek arkadaşım erkek arkadachoem
11 My girlfriend Kız arkadaşım koez arkadachoem
12 My husband Kocam kodjam
13 My wife Karım karoem

9 - Feelings

English Turkish Pronunciation
1 I really like your country Ülkenizi çok seviyorum ülkenizi tchok seviyorum
2 I love you Seni seviyorum seni seviyorum
3 I am happy Mutluyum mutluyum
4 I am sad Üzgünüm üzgünüm
5 I feel great here Burada rahatım burada rahatoem
6 I am cold Üşüyorum üchüyorum
7 I am cold Hava soğuk hava sowhuk
8 I am hot Terliyorum terliyorum
9 I am hot Hava sıcak hava soedjak
10 It's too big Çok büyük tchok büyük
11 It's too small Çok küçük tchok kütchük
12 It's perfect Mükemmel mükemmel
13 Do you want to go out tonight? Bu akşam çıkmak ister misin? bu akcham tchoekmak ister misin
14 I would like to go out tonight Bu akşam çıkmak isterim bu akcham tchoekmak isterim
15 It is a good idea Iyi fikir iyi fikir
16 I want to have fun Eğlenmek istiyorum ewhlenmek istiyorum
17 It is not a good idea Iyi fikir değil iyi fikir dewhil
18 I don't want to go out tonight Bu akşam çıkmak istemiyorum bu akcham tchoekmak istemiyorum
19 I want to rest Dinlenmek istiyorum dinlenmek istiyorum
20 Would you like to do some sport? Spor yapmak ister misin? spor yapmak ister misin
21 Yes, I need to relax Evet, rahatlamak istiyorum evet, rahatlamak istiyorum
22 I play tennis Tenis oynarım tenis oynaroem
23 No thanks. I am tired already Yok teşekkürler, oldukça yorgunum yok techekkürler, olduktcha yorgunum

10 - Bar

English Turkish Pronunciation
1 The bar Bar bar
2 The bar Barda barda
3 Would you like to have a drink? Bir şey içermisin ? bir chey itchermisin
4 To drink Içmek itchmek
5 Glass Bardak bardak
6 With pleasure Tabii ki tabii ki
7 With pleasure hay hay hay hay
8 What would you like? Ne alırsın ? ne aloersoen
9 What's on offer? Içecek ne var ? itchecek ne var
10 There is water or fruit juices Su ya da meyve suları var su ya da meyve sularoe var
11 Water Su Su
12 Can you add some ice cubes, please? Buz var mı lütfen ? buz var moe lütfen
13 Ice cubes Buz Buz
14 Chocolate Çikolata tchikolata
15 Milk Süt süt
16 Tea Çay tchay
17 Coffee Kahve kahve
18 With sugar Şekerli chekerli
19 With cream Kremalı kremaloe
20 Wine Şarap charap
21 Beer Bira bira
22 A tea please Bir çay lütfen bir tchay lütfen
23 A beer please Bir bira lütfen bir bira lütfen
24 What would you like to drink? Ne içersiniz ? ne itchersinis
25 Two teas please! Iki çay lütfen! iki tchay lütfen
26 Two beers please! Iki bira lütfen! iki bira lütfen
27 Nothing, thanks Hiç bir şey, teşekkürler hitch bir chey, techekkürler
28 Cheers! Sağlığına! sawhloewhoena
29 Cheers! Şerefe! cherefe
30 Cheers! Sağlığına!
31 Can we have the bill please? Hesap lütfen! hesap lütfen
32 Excuse me, how much do I owe? Borcum ne kadar lütfen? borcum ne kadar lütfen
33 Twenty euros Yirmi öro yirmi öro
34 It's on me Seni davet ediyorum seni davet ediyorum
35 It's on me Ben veriyorum ben veriyorum

11 - Restaurant

English Turkish Pronunciation
1 The restaurant Restoran restoran
2 Would you like to eat? Yemek yer misin ? yemek yer misin
3 Yes, with pleasure Evet, memnuniyetle evet, memnuniyetle
4 To eat Yemek yemek yemek yemek
5 Where can we eat? Nerede yemek yiyebiliriz? nerede yemek yiyebiliris
6 Where can we have lunch? Öğle yemeği nerede yiyebiliriz? öwhle yemewhi nerede yiyebiliris
7 Dinner Akşam yemeği akcham yemewhi
8 Breakfast Kahvaltı kahvaltoe
9 Excuse me! Bakar mısınız ? bakar moesoenoess
10 The menu, please Mönüyü alabilirmiyim lütfen! mönüyü alabilirmiyim lütfen
11 Here is the menu Işte mönü! ichte mönü
12 What do you prefer to eat? Meat or fish? Ne yersin ? Et mi? balık mı? ne yersin et mi baloek moe
13 With rice Pilavlı olsun pilavloe olsun
14 With pasta Makarnalı olsun makarnaloe olsun
15 Potatoes Patates patates
16 Vegetables Sebzeler sebzeler
17 Scrambled eggs - fried eggs - or a boiled egg Çırpılmış yumurta - Sahanda yumurta- Alakok yumurta tchoerpoelmoech yumurta - sahanda yumurta- alakok yumurta
18 Bread Ekmek ekmek
19 Butter Tereyağ tereyawh
20 Salad Salata salata
21 Dessert Tatlı tatloe
22 Fruit Meyve meyve
23 Can I have a knife, please? Bir bıçak alabilirmiyim lütfen? bir boetdjhak alabilirmiyim lütfen
24 Yes, I'll bring it to you right away Evet hemen getiriyorum evet hemen getiriyorum
25 a knife Bıçak boetchak
26 a fork Çatal tchatal
27 a spoon Kaşık kachoek
28 Is it a warm dish? Sıcak yemek mi bu ? soecak yemek mi bu
29 Yes, very hot also! Evet, üstelik çok baharatlı! evet, üstelik tchok baharatloe
30 Warm Sıcak soedjak
31 Cold Soğuk sowhuk
32 Hot Baharatlı baharatloe
33 Hot Acılı adjoeloe
34 I'll have fish Ben balık alacağım ben baloek alacawhoem
35 Me too Ben de ben de

12 - Parting

English Turkish Pronunciation
1 It's late, I have to go! Geç oldu, gitmem gerek! getch oldu, gitmem gerek
2 Shall we meet again? Tekrar görüşebilir miyiz? tekrar görüchebilir miyiss
3 Yes with pleasure Tabii, memnuniyetle tabii, memnuniyetle
4 Yes with pleasure Tabii, neden olmasın tabii, neden olmasoen
5 This is my address Bu adreste oturuyorum bu adreste oturuyorum
6 This is my address Benim adres bu benim adres bu
7 Do you have a phone number? Telefon numaran var mı? telefon numaran var moe
8 Yes here you go Evet, işte evet, ichte
9 I had a lovely time Seninle güzel vakit geçirdim seninle güzel vakit getchirdim
10 Me too, it was a pleasure to meet you Bende, seninle tanışmaktan memnun oldum. bende, seninle tanoechmaktan memnun oldum
11 We will see each other soon Yakında görüşürüz yakoenda görüchürüss
12 We will see each other soon Görüşmek üzere! görüchmek üzere
13 I hope so too Inşallah inchallah
14 Goodbye Hoşça kal! hochtcha kal
15 Good bye Allaha ısmarladık allaha oesmarladoek
16 See you tomorrow Yarın görüşürüz yaroen görüchürüss
17 Bye! Hoşça kal! hochtcha kal
18 Bye! Güle Güle! güle güle

13 - Transportation

English Turkish Pronunciation
1 Thanks Teşekkür ederim techekkür ederim
2 Excuse me! I'm looking for the bus stop Otobüs durağı nerede lütfen? otobüs durawhoe nerede lütfen
3 How much is a ticket to Sun City?  Güneş Şehri'ne bilet ne kadar ? günech chehri'ne bilet ne kadar 
4 Where does this train go, please?  Bu tren nereye gider lütfen ? bu tren nereye gider lütfen 
5 Does this train stop at Sun City?  Bu tren Güneş Şehrinde duruyor mu? bu tren günech chehrinde duruyor mu
6 When does the train for Sun City leave?  Güneş Şehri'ne giden tren ne zaman kalkıyor? günech chehri'ne giden tren ne zaman kalkoeyor
7 When will this train arrive in Sun City?  Güneş Şehri'ne giden tren ne zaman geliyor? günech chehri'ne giden tren ne zaman geliyor
8 A ticket for Sun City, please Güneş Şehri'ne bir bilet lütfen günech chehri'ne bir bilet lütfen
9 Do you have the train's time table? Tren saatleri var mı? tren saatleri var moe
10 Bus schedule Otobüs saatleri? otobüs saatleri
11 Excuse me, which train goes to Sun City? Güneş Şehri'ne giden tren hangisi lütfen? günech chehri'ne giden tren hangisi lütfen
12 This one Bu bu
13 This one Şu chu
14 Don't mention it, have a good trip! Bir şey değil, iyi yolculuklar! bir chey dewhil, iyi yolculuklar
15 The garage Araba tamirhanesi araba tamirhanesi
16 The petrol station Benzin istasyonu benzin istasyonu
17 A full tank, please Depoyu doldurun lütfen depoyu doldurun lütfen
18 Bike Bisiklet bisiklet
19 Town centre Şehir merkezi chehir merkezi
20 Suburb Banliyö banliyö
21 Suburb Yörekent yörekent
22 It is a city Burası büyük bir şehir burasoe büyük bir chehir
23 It is a village Burası bir köy burasoe bir köy
24 A mountain Dağ dawh
25 a lake Göl göl
26 The countryside Kırsal alan koersal alan
27 The countryside kır - Köy koer - köy

14 - Hotel

English Turkish Pronunciation
1 The hotel Otel otel
2 Apartment Daire daire
3 Welcome! Hoş geldiniz! hoch geldiniz
4 Do you have a room available? Boş odanız var mı? boch odanoez var moe
5 Is there a bathroom in the room? Odada banyo var mı? odada banyo var moe
6 Would you prefer two single beds? Tek kişilik iki yatak mı tercih edersiniz? tek kichilik iki yatak moe tercih edersiniz
7 Do you wish to have a twin room? Çift kişilik yataklı bir oda mı tercih edersiniz? tchift kichilik yatakloe bir oda moe terdjih edersiniz
8 A room with bathtub - with balcony - with shower Banyolu-balkonlu-duşlu oda banyolu-balkonlu-duchlu oda
9 Bed and breakfast Yatak kahvaltı yatak kahvaltoe
10 How much is it for a night? Bir geceliği ne kadar? bir gedjeliwhi ne kadar
11 I would like to see the room first Önce odayı göreyim lütfen önce odayoe göreyim lütfen
12 Yes, of course Evet, tabii ki evet, tabii ki
13 Thank you, the room is very nice Teşekkürler, oda çok güzel techekkürler, oda tchok güzel
14 OK, can I reserve for tonight? Tamam, bu gece için yer ayırtabilirmiyim? tamam, bu gedje itchin yer ayoertabilirmiyim
15 It's a bit too much for me, thank you Benim için biraz pahalı, teşekkürler benim itchin biraz pahaloe, techekkürler
16 Could you take care of my luggage, please? Bagajlarımla ilgilenebilirmisiniz lütfen? bagajlaroemla ilgilenebilirmisiniz lütfen
17 Where is my room, please? Odam ne tarafta lütfen? odam ne tarafta lütfen
18 It is on the first floor Birinci katta birinci katta
19 Is there a lift? Asansör var mı? asansör var moe
20 The elevator is on your left Asansör sol tarafınızda asansör sol tarafoenoezda
21 The elevator is on your right Asansör sağ tarafınızda asansör sawh tarafoenoezda
22 Where is the laundry room, please? Giysi temizleme yeri nerede? giysi temizleme yeri nerede
23 It is on the ground floor Giriş katında Girich katoenda
24 Ground floor Giriş katı girich katoe
25 Bedroom Yatak odası yatak odasoe
26 Dry cleaner's Kuru temizleme kuru temizleme
27 Hair salon Kuaför kuaför
28 Hair salon Berber berber
29 Car parking space Araba park yeri araba park yeri
30 Let's meet in the meeting room? Toplantı odasında buluşalım mı? toplantoe odasoenda buluchaloem moe
31 Meeting room Toplantı odası toplantoe odasoe
32 The swimming pool is heated Havuz ısıtmalıdır havuz oesoetmaloedoer
33 Swimming pool Yüzme havuzu yüzme havuzu
34 Please, wake me up at seven a.m. Beni saat yedi'de uyandırın lütfen beni saat yedi'de uyandoeroen lütfen
35 The key, please Anahtar lütfen anahtar lütfen
36 The pass, please Pass lutfen pass lutfen
37 Are there any messages for me? Bana mesaj var mı? bana mesaj var moe
38 Yes, here you are Evet, buyrun evet, buyrun
39 No, we didn't receive anything for you Hayır, sizin için bir şey yok hayoer, sizin itchin bir chey yok
40 Where can I get some change? Nerede para bozdurabilirim? nerede para bozdurabilirim
41 Please can you give me some change? Bana para bozar mısınız lütfen ? bana para bozar moesoenoez lütfen
42 We can make some for you, how much would you like? Evet bozarız, ne kadar istersiniz? evet bozaroez, ne kadar istersiniz

15 - Looking for someone

English Turkish Pronunciation
1 Excuse me, is Sarah here? Afedersiniz, Sarah burada mı ? afedersiniz, sarah burada moe
2 Excuse me, is Sarah here? Afedersiniz, Sarah orada mı? afedersiniz, sarah orada moe
3 Yes, she's here Evet burada Evet burada
4 She's out Dışarı çıktı doecharoe tchoektoe
5 You can call her on her mobile phone Cep telefonundan arayabilirsiniz tchep telefonundan arayabilirsinis
6 Do you know where I could find her? Onu nerede bulabilirim? onu nerede bulabilirim
7 She is at work Işe gitti iche gitti
8 She is at work Işinde ichinde
9 She is at home O evde o evde
10 She is at home Evinde evinde
11 Excuse me, is Julien here? Afedersiniz, Julien burada mı ? afedersiniz, julien burada moe
12 Yes, he's here Evet burada evet burada
13 He's out Dışarı ?ıktı doecharoe tchoektoe
14 Do you know where I could find him? Onu nerede bulabilirim? onu nerede bulabilirim
15 You can call him on his mobile phone Cep telefonundan arayabilirsiniz tchep telefonundan arayabilirsinis
16 He is at work Işe gitti iche gitti
17 He is at home O evde o evde

16 - Beach

English Turkish Pronunciation
1 The beach Plaj plaj
2 Do you know where I can buy a ball? Nereden top satın alabilirim? nereden top satoen alabilirim
3 Do you know where I can buy a ball? Nerede top satarlar? nerede top satarlar
4 There is a store in this direction Şu tarafta dükkan var chu tarafta dükkan var
5 There is a store in this direction Bu yönde dükkan var bu yönde dükkan var
6 a ball Top top
7 Binoculars Dürbün dürbün
8 a cap Kasket kasket
9 a cap Şapka chapka
10 a towel Havlu havlu
11 Sandals Ayağa giyilen sandal Ayawha giyilen sandal
12 Sandals Sandalet sandalet
13 a bucket Kova kova
14 Suntan lotion Güneş kremi günech kremi
15 Swimming trunks Mayo mayo
16 Sunglasses Güneş gözlüğü günech gözlüwhü
17 Shellfish Kabuklu deniz ürünleri kabuklu deniz ürünleri
18 Sunbathing Güneşlenmek günechlenmek
19 Sunny Güneşli günechli
20 Sunset Gün batımı gün batoemoe
21 Sunset Güneşin batması günechin batmasoe
22 Parasol Güneş şemsiyesi günech chemsiyesi
23 Sun Güneş günech
24 Sunshade Gölge gölge
25 Sunstroke Güneş çarpması günech tcharpmasoe
26 Is it dangerous to swim here? Buarada yüzmek tehlikeli mi? buarada yüzmek tehlikeli mi
27 No, it is not dangerous Hayır, tehlikeli değil hayoer, tehlikeli dewhil
28 Yes, it is forbidden to swim here Evet, burada yüzmek tehlikeli evet, burada yüzmek tehlikeli
29 Swim Yüzmek yüzmek
30 Swimming Yüzme yüzme
31 Wave Dalga dalga
32 Sea Deniz deniz
33 Dune Kumul kumul
34 Sand Kum kum
35 What is the weather forecast for tomorrow? Yarın hava nasıl olacak? yaroen hava nasoel olacak
36 What is the weather forecast for tomorrow? Yarınki hava durumu nedir? yaroenki hava durumu nedir
37 The weather is going to change Hava değişecek hava dewhichecek
38 It is going to rain Yağmur yağacak yawhmur yawhacak
39 It will be sunny Güneşli olacak günechli oladjak
40 It will be very windy Çok rüzgarlı olacak tchok rüzgarloe oladjak
41 Swimming suit Mayo mayo

17 - In case of trouble

English Turkish Pronunciation
1 Can you help me, please? Bana yardım edebilirmisiniz lütfen? bana yardoem edebilirmisiniz lütfen
2 I'm lost Kayboldum kayboldum
3 What would you like? Ne istersiniz? ne istersiniz
4 What happened? Ne oldu? ne oldu
5 Where could I find an interpreter? Nerede tercüman bulabilirim? nerede terdjüman bulabilirim
6 Where is the nearest chemist's shop? En yakın eczane nerede? en yakoen eczane nerede
7 Can you call a doctor, please Lütfen bir doktor çağırın? lütfen bir doktor tchawhoeroen
8 Which kind of treatment are you undergoing at the moment? Ne tedavisi görüyorsunuz şu anda? ne tedavissi görüyorsunuz chu anda
9 a hospital Hastane hastane
10 a chemist's Ezcane ezaane
11 a doctor Doktor doktor
12 Medical department Sağlık merkezi sawhloek merkezi
13 I lost my papers Kimlik kağıtlarımı kaybettim kimlik kawhoetlaroemoe kaybettim
14 My papers have been stolen Kağıtlarımı çaldılar kawhoetlaroemoe tchaldoelar
15 Lost-property office Kayıp eşyalar bürosu kayoep echyalar bürosu
16 First-aid station Ilk yardım merkezi ilk yardoem merkezi
17 Emergency exit Acil çıkış kapısı adjil tdjhoekoedjh kapoesoe
18 The police Polis polis
19 The police Jandarma jandarma
20 Papers Kimlik kağıtlarım kimlik kawhoetlaroem
21 Money Para para
22 Passport Pasaport pasaport
23 Luggage Bagaj bagaj
24 I'm ok, thanks Yok teşekkürler yok techekkürler
25 Leave me alone! Beni rahat bırakın! beni rahat boerakoen
26 Leave me alone! Yeter artık yeter artoek
27 Go away! Gidin! gidin