Array
English | Turkish | Pronunciation | |
---|---|---|---|
1 | Hello | Merhaba | merhaba |
2 | Hello | Günaydın | günaydoen |
3 | Good evening | Iyi akşamlar | iyi akchamlar |
4 | Goodbye | Hoşça kal | hochtcha kal |
5 | Goodbye | Allaha ısmarladık | allaha oesmarladoek |
6 | See you later | Görüşürüz | görüchürüz |
7 | Yes | Evet | evet |
8 | No | Hayır | hayoer |
9 | Please! | Lütfen | lütfen |
10 | Please! | Pardon | pardon |
11 | Thanks | Teşekkür ederim | techekkür ederim |
12 | Thanks a lot | Çok teşekkürler! | tchok techekkürler |
13 | Thank you for your help | Yardımınız için teşekkürler | yardoemoenoez itchin techekkürler |
14 | Don't mention it | Rica ederim | jidja ederim |
15 | Don't mention it | Bir şey değil | bir chey dewhil |
16 | Ok | Tamam | tamam |
17 | How much is it? | Bu kaç para ? | bu katch para |
18 | How much is it? | Ne kadar ? | ne kadar |
19 | Sorry! | Üzgünüm | üzgünüm |
20 | I don't understand | Anlamıyorum | anlamoeyorum |
21 | I get it | Anlıyorum | anloeyorum |
22 | I don't know | Bilmiyorum | bilmiyorum |
23 | Forbidden | Yasak | yasak |
24 | Excuse me, where are the toilets? | Afedersiniz tuvaletler nerede? | afedersiniz tualetler nerede |
25 | Happy New Year! | Yeni yılınız kutlu olsun! | yeni yoeloenoez kutlu olsun |
26 | Happy birthday! | Doğum günün kutlu olsun! | dowhum günün kutlu olsun |
27 | Happy birthday! | Iyi ki doğdun! | iyi ki dowhdun |
28 | Happy holiday! | Iyi tatiller! | iyi tatiller |
29 | Congratulations! | Tebrikler! | tebrikler |
30 | Congratulations! | Tebrik ederim! | tebrik ederim |
English | Turkish | Pronunciation | |
---|---|---|---|
1 | Hello. How are you? | Merhaba, nasılsın ? | merhaba, nasoelsoen |
2 | Hello. I'm fine, thank you | Merhaba, iyiyim, sen nasılsın | merhaba, iyiyim, sen nasoelsoen |
3 | Hello. I'm fine, thank you | Merhaba iyiyim, siz nasılsınız | merhaba iyiyim, siz nasoelsoenoes |
4 | Do you speak Turkish? | Türkçe biliyor musun? | Türkçe biliyor musun? |
5 | No, I don't speak Turk | Hayır, türkçe konuşmuyorum | hayoeur, türktche konuchmuyorum |
6 | Only a little bit | Birazcık | birazik |
7 | Where do you come from? | Memleket neresi? | memleket neressi |
8 | Where do you come from? | Hangi ülkeden geliyorsunuz? | hangi ülkeden geliyorsunuz |
9 | What is your nationality? | Nerelisin? | nerelissin |
10 | I am English | Ben ingilizim | ben ingilizim |
11 | And you, do you live here? | Ya sen, burada mı yaşıyorsun ? | ya sen, burada moe yachoeyorsun |
12 | Yes, I live here | Evet, burada yaşıyorum | evet, burada yachoeyorum |
13 | My name is Sarah, what's your name? | Benim adım Sarah, ya seninki ? | benim adoem sarah, ya seninki |
14 | Julian | Julian | julian |
15 | What are you doing here? | Burada ne yapıyorsun ? | burada ne yapoeyorsun |
16 | I am on holiday | Tatildeyim | tatildeyim |
17 | We are on holiday | Tatildeyiz | tatildeyiz |
18 | I am on a business trip | Iş gezisindeyim | ich gezisindeyim |
19 | I work here | Burada çalışıyorum | burada tchaloechoeyorum |
20 | We work here | Burada çalışıyoruz | burada tchaloechoeyoruz |
21 | Where are the good places to go out and eat? | Burada güzel yemek nerede yenir? | burada güzel yemek nerede yenir |
22 | Is there a museum in the neighbourhood? | Buralarda müze var mı ? | buralarda müze var moe |
23 | Where could I get an internet connection? | Nerede internet bulabilirim? | nerede internet bulabilirim |
English | Turkish | Pronunciation | |
---|---|---|---|
1 | I get it | Anlıyorum | anloeyorum |
2 | Do you want to learn a few words? | Birkaç kelime öğrenmek ister misin? | birkatch kelime öwhrenmek ister misin |
3 | Yes, sure! | Tabii ki! | tabii ki |
4 | What's this called? | Buna ne denir? | buna ne denir |
5 | What's this called? | Bu ne? | bu ne |
6 | It's a table | Bu bir masa | bu bir massa |
7 | A table. Do you understand? | Bir masa. Anlıyor musun? | bir massa. anloeyor mussun |
8 | Can you repeat please? | Tekrar eder misin lütfen? | tekrar eder missin lütfen |
9 | Can you talk a bit more slowly, please ? | Biraz daha yavaş konuşabilir misin lütfen? | biraz daha yavach konuchabilir missin lütfen |
10 | Could you write it down, please? | Yazabilir misin lütfen? | yazabilir missin lütfen |
English | Turkish | Pronunciation | |
---|---|---|---|
1 | I like the colour of this table | Bu masanın rengi hoşuma gitti | bu massanoen rengi hochuma gitti |
2 | It's red | Bu kırmızı | bu koermoezoe |
3 | Blue | Mavi | mavi |
4 | Yellow | Sarı | saroe |
5 | White | Beyaz | beyaz |
6 | Black | Siyah | siyah |
7 | Green | Yeşil | yechil |
8 | Orange | Turuncu | turuncu |
9 | Purple | Mor | mor |
10 | Grey | Gri | gri |
English | Turkish | Pronunciation | |
---|---|---|---|
1 | Zero | Sıfır | soefoer |
2 | One | Bir | bir |
3 | Two | Iki | iki |
4 | Three | Üç | ütch |
5 | Four | Dört | dört |
6 | Five | Beş | bech |
7 | Six | Altı | altoe |
8 | Seven | Yedi | yedi |
9 | Eight | Sekiz | sekiz |
10 | Nine | Dokuz | dokuz |
11 | Ten | On | on |
12 | Eleven | On bir | on bir |
13 | Twelve | On iki | on iki |
14 | Thirteen | On üç | on ütch |
15 | Fourteen | On dört | on dört |
16 | Fifteen | On beş | on bech |
17 | Sixteen | On altı | on altoe |
18 | Seventeen | On yedi | on yedi |
19 | Eighteen | On sekiz | on sekiz |
20 | Nineteen | On dokuz | on dokuz |
21 | Twenty | Yirmi | yirmi |
22 | Twenty-one | Yirmi bir | yirmi bir |
23 | Twenty-two | Yirmi iki | yirmi iki |
24 | Twenty-three | Yirmi üç | yirmi ütch |
25 | Twenty-four | Yirmi dört | yirmi dört |
26 | Twenty-five | Yirmi beş | yirmi bech |
27 | Twenty-six | Yirmi altı | yirmi altoe |
28 | Twenty-seven | Yirmi yedi | yirmi yedi |
29 | Twenty-eight | Yirmi sekiz | yirmi sekiz |
30 | Twenty-nine | Yirmi dokuz | yirmi dokus |
31 | Thirty | Otuz | otuz |
32 | Thirty-one | Otuz bir | otuz bir |
33 | Thirty-two | Otuz iki | otuz iki |
34 | Thirty-three | Otuz üç | otuz ütch |
35 | Thirty-four | Otuz dört | otuz dört |
36 | Thirty-five | Otuz beş | otuz bech |
37 | Thirty-six | Otuz altı | otuz altoe |
38 | Forty | Kırk | koerk |
39 | Fifty | Elli | elli |
40 | Sixty | Altmış | altmoech |
41 | Seventy | Yetmiş | yetmich |
42 | Eighty | Seksen | seksen |
43 | Ninety | Doksan | doksan |
44 | One hundred | Yüz | yüz |
45 | A hundred and five | Yüz beş | yüz bech |
46 | Two hundred | Iki yüz | iki yüz |
47 | Three hundred | Üç yüz | ütch yüz |
48 | Four hundred | Dört yüz | dört yüz |
49 | A thousand | Bin | bin |
50 | A thousand five hundred | Bin beş yüz | bin bech yüz |
51 | Two thousand | Iki bin | iki bin |
52 | Ten thousand | On bin | on bin |
English | Turkish | Pronunciation | |
---|---|---|---|
1 | When did you get here? | Ne zaman geldin buraya? | ne zaman geldin buraya |
2 | Today | Bugün | bugün |
3 | Yesterday | Dün | dün |
4 | Two days ago | Iki gün önce | iki gün öndje |
5 | How long are you staying for? | Ne kadar kalacaksın? | ne kadar kaladjaksoen |
6 | I'm leaving tomorrow | Yarın döneceğim | yaroen dönedjewhim |
7 | I'll be leaving the day after tomorrow | Yarın değil öbür gün döneceğim | yaroen dewhil öbür gün dönedjewhim |
8 | I'll be leaving in three days | Üç gün sonra döneceğim | ütch gün sonra dönedjewhim |
9 | Monday | Pazartesi | pazartesi |
10 | Tuesday | Salı | saloe |
11 | Wednesday | Çarşamba | tcharchamba |
12 | Thursday | Perşembe | perchembe |
13 | Friday | Cuma | djuma |
14 | Saturday | Cumartesi | djumartesi |
15 | Sunday | Pazar | pazar |
16 | January | Ocak | odjak |
17 | February | Şubat | chubat |
18 | March | Mart | mart |
19 | April | Nisan | nissan |
20 | May | Mayıs | mayoes |
21 | June | Haziran | haziran |
22 | July | Temmuz | temmuz |
23 | August | Ağustos | awhustos |
24 | September | Eylül | eylül |
25 | October | Ekim | ekim |
26 | November | Kasım | kasoem |
27 | December | Aralık | araloek |
28 | What time are you leaving at? | Bugün saat kaçta gidiyorsun? | bugün saat katchta gidiyorsun |
29 | Morning, at eight o'clock | Sabah, saat sekizde | sabah, saat sekizde |
30 | Morning, at a quarter past 8 | Sabah, saat sekiz'i çeyrek geçe | sabah, saat sekiz'i tcheyrek getche |
31 | Morning, at half past 8 | Sabah, saat sekiz buçukta | sabah, saat sekiz butchukta |
32 | Morning, at a quarter to nine | Sabah, saat dokuz'a çeyrek kala | sabah, saat dokuz'a tcheyrek kala |
33 | Evening, at 6pm | Akşam saat altıda | akcham saat altoeda |
34 | I am late | Geç kaldım | getch kaldoem |
English | Turkish | Pronunciation | |
---|---|---|---|
1 | Taxi! | Taksi! | taksi |
2 | Where would you like to go? | Nereye gitmek istersiniz? | nereye gitmek istersinis |
3 | I'm going to the train station | Gara gidiyorum | gara gidiyorum |
4 | I'm going to the train station | Tren istasyonu | tren istasyonu |
5 | I'm going to the Day and Night Hotel | Gece ve Gündüz oteline gidiyorum | gece ve gündüz oteline gidiyorum |
6 | Can you take me to the airport, please? | Beni havalanına götürebilirmisiniz lütfen? | beni havalanoena götürebilirmisiniz lütfen |
7 | Can you take my luggage? | Bagajlarımı alabilirmisiniz lütfen? | bagajlaroemoe alabilirmisiniz lütfen |
8 | Is it far from here? | Buraya uzak mı? | buraya uzak moe |
9 | No it's close | Hayır yakın | hayoer yakoen |
10 | Yes it's a little bit further away | Evet biraz daha uzakta | evet biraz daha uzakta |
11 | How much will it be? | Ne kadar tutar? | ne kadar tutar |
12 | Take me there, please | Lütfen beni buraya götürün | lütfen beni buraya götürün |
13 | Take me there, please | Beni oraya götürün lütfen | beni oraya götürün lütfen |
14 | You go right | Sağa gideceksiniz | sawha gideceksinis |
15 | You go left | Sola gideceksiniz | sola gideceksinis |
16 | It's straight on | Dümdüz gidin | dümdüz gidin |
17 | It's right here | Burası | burasoe |
18 | It's that way | Şu taraftan | chu taraftan |
19 | Stop! | Dur! | dur |
20 | Take your time | Acele etmeyin | adjele etmeyin |
21 | Can I have a receipt, please? | Makbuz alabilir miyim lütfen? | makbuz alabilir miyim lütfen |
English | Turkish | Pronunciation | |
---|---|---|---|
1 | Do you have family here? | Burada ailen var mı ? | burada ailen var moe |
2 | My father | Babam | babam |
3 | My mother | Annem | annem |
4 | My son | Oğlum | owhlum |
5 | My daughter | Kızım | koezoem |
6 | A brother | Erkek kardeş | erkek kardech |
7 | a sister | Kız kardeş | koez kardech |
8 | a friend | Erkek arkadaş | erkek arkadach |
9 | a friend | Kız arkadaş | koez arkadach |
10 | My boyfriend | Erkek arkadaşım | erkek arkadachoem |
11 | My girlfriend | Kız arkadaşım | koez arkadachoem |
12 | My husband | Kocam | kodjam |
13 | My wife | Karım | karoem |
English | Turkish | Pronunciation | |
---|---|---|---|
1 | I really like your country | Ülkenizi çok seviyorum | ülkenizi tchok seviyorum |
2 | I love you | Seni seviyorum | seni seviyorum |
3 | I am happy | Mutluyum | mutluyum |
4 | I am sad | Üzgünüm | üzgünüm |
5 | I feel great here | Burada rahatım | burada rahatoem |
6 | I am cold | Üşüyorum | üchüyorum |
7 | I am cold | Hava soğuk | hava sowhuk |
8 | I am hot | Terliyorum | terliyorum |
9 | I am hot | Hava sıcak | hava soedjak |
10 | It's too big | Çok büyük | tchok büyük |
11 | It's too small | Çok küçük | tchok kütchük |
12 | It's perfect | Mükemmel | mükemmel |
13 | Do you want to go out tonight? | Bu akşam çıkmak ister misin? | bu akcham tchoekmak ister misin |
14 | I would like to go out tonight | Bu akşam çıkmak isterim | bu akcham tchoekmak isterim |
15 | It is a good idea | Iyi fikir | iyi fikir |
16 | I want to have fun | Eğlenmek istiyorum | ewhlenmek istiyorum |
17 | It is not a good idea | Iyi fikir değil | iyi fikir dewhil |
18 | I don't want to go out tonight | Bu akşam çıkmak istemiyorum | bu akcham tchoekmak istemiyorum |
19 | I want to rest | Dinlenmek istiyorum | dinlenmek istiyorum |
20 | Would you like to do some sport? | Spor yapmak ister misin? | spor yapmak ister misin |
21 | Yes, I need to relax | Evet, rahatlamak istiyorum | evet, rahatlamak istiyorum |
22 | I play tennis | Tenis oynarım | tenis oynaroem |
23 | No thanks. I am tired already | Yok teşekkürler, oldukça yorgunum | yok techekkürler, olduktcha yorgunum |
English | Turkish | Pronunciation | |
---|---|---|---|
1 | The bar | Bar | bar |
2 | The bar | Barda | barda |
3 | Would you like to have a drink? | Bir şey içermisin ? | bir chey itchermisin |
4 | To drink | Içmek | itchmek |
5 | Glass | Bardak | bardak |
6 | With pleasure | Tabii ki | tabii ki |
7 | With pleasure | hay hay | hay hay |
8 | What would you like? | Ne alırsın ? | ne aloersoen |
9 | What's on offer? | Içecek ne var ? | itchecek ne var |
10 | There is water or fruit juices | Su ya da meyve suları var | su ya da meyve sularoe var |
11 | Water | Su | Su |
12 | Can you add some ice cubes, please? | Buz var mı lütfen ? | buz var moe lütfen |
13 | Ice cubes | Buz | Buz |
14 | Chocolate | Çikolata | tchikolata |
15 | Milk | Süt | süt |
16 | Tea | Çay | tchay |
17 | Coffee | Kahve | kahve |
18 | With sugar | Şekerli | chekerli |
19 | With cream | Kremalı | kremaloe |
20 | Wine | Şarap | charap |
21 | Beer | Bira | bira |
22 | A tea please | Bir çay lütfen | bir tchay lütfen |
23 | A beer please | Bir bira lütfen | bir bira lütfen |
24 | What would you like to drink? | Ne içersiniz ? | ne itchersinis |
25 | Two teas please! | Iki çay lütfen! | iki tchay lütfen |
26 | Two beers please! | Iki bira lütfen! | iki bira lütfen |
27 | Nothing, thanks | Hiç bir şey, teşekkürler | hitch bir chey, techekkürler |
28 | Cheers! | Sağlığına! | sawhloewhoena |
29 | Cheers! | Şerefe! | cherefe |
30 | Cheers! | Sağlığına! | |
31 | Can we have the bill please? | Hesap lütfen! | hesap lütfen |
32 | Excuse me, how much do I owe? | Borcum ne kadar lütfen? | borcum ne kadar lütfen |
33 | Twenty euros | Yirmi öro | yirmi öro |
34 | It's on me | Seni davet ediyorum | seni davet ediyorum |
35 | It's on me | Ben veriyorum | ben veriyorum |
English | Turkish | Pronunciation | |
---|---|---|---|
1 | The restaurant | Restoran | restoran |
2 | Would you like to eat? | Yemek yer misin ? | yemek yer misin |
3 | Yes, with pleasure | Evet, memnuniyetle | evet, memnuniyetle |
4 | To eat | Yemek yemek | yemek yemek |
5 | Where can we eat? | Nerede yemek yiyebiliriz? | nerede yemek yiyebiliris |
6 | Where can we have lunch? | Öğle yemeği nerede yiyebiliriz? | öwhle yemewhi nerede yiyebiliris |
7 | Dinner | Akşam yemeği | akcham yemewhi |
8 | Breakfast | Kahvaltı | kahvaltoe |
9 | Excuse me! | Bakar mısınız ? | bakar moesoenoess |
10 | The menu, please | Mönüyü alabilirmiyim lütfen! | mönüyü alabilirmiyim lütfen |
11 | Here is the menu | Işte mönü! | ichte mönü |
12 | What do you prefer to eat? Meat or fish? | Ne yersin ? Et mi? balık mı? | ne yersin et mi baloek moe |
13 | With rice | Pilavlı olsun | pilavloe olsun |
14 | With pasta | Makarnalı olsun | makarnaloe olsun |
15 | Potatoes | Patates | patates |
16 | Vegetables | Sebzeler | sebzeler |
17 | Scrambled eggs - fried eggs - or a boiled egg | Çırpılmış yumurta - Sahanda yumurta- Alakok yumurta | tchoerpoelmoech yumurta - sahanda yumurta- alakok yumurta |
18 | Bread | Ekmek | ekmek |
19 | Butter | Tereyağ | tereyawh |
20 | Salad | Salata | salata |
21 | Dessert | Tatlı | tatloe |
22 | Fruit | Meyve | meyve |
23 | Can I have a knife, please? | Bir bıçak alabilirmiyim lütfen? | bir boetdjhak alabilirmiyim lütfen |
24 | Yes, I'll bring it to you right away | Evet hemen getiriyorum | evet hemen getiriyorum |
25 | a knife | Bıçak | boetchak |
26 | a fork | Çatal | tchatal |
27 | a spoon | Kaşık | kachoek |
28 | Is it a warm dish? | Sıcak yemek mi bu ? | soecak yemek mi bu |
29 | Yes, very hot also! | Evet, üstelik çok baharatlı! | evet, üstelik tchok baharatloe |
30 | Warm | Sıcak | soedjak |
31 | Cold | Soğuk | sowhuk |
32 | Hot | Baharatlı | baharatloe |
33 | Hot | Acılı | adjoeloe |
34 | I'll have fish | Ben balık alacağım | ben baloek alacawhoem |
35 | Me too | Ben de | ben de |
English | Turkish | Pronunciation | |
---|---|---|---|
1 | It's late, I have to go! | Geç oldu, gitmem gerek! | getch oldu, gitmem gerek |
2 | Shall we meet again? | Tekrar görüşebilir miyiz? | tekrar görüchebilir miyiss |
3 | Yes with pleasure | Tabii, memnuniyetle | tabii, memnuniyetle |
4 | Yes with pleasure | Tabii, neden olmasın | tabii, neden olmasoen |
5 | This is my address | Bu adreste oturuyorum | bu adreste oturuyorum |
6 | This is my address | Benim adres bu | benim adres bu |
7 | Do you have a phone number? | Telefon numaran var mı? | telefon numaran var moe |
8 | Yes here you go | Evet, işte | evet, ichte |
9 | I had a lovely time | Seninle güzel vakit geçirdim | seninle güzel vakit getchirdim |
10 | Me too, it was a pleasure to meet you | Bende, seninle tanışmaktan memnun oldum. | bende, seninle tanoechmaktan memnun oldum |
11 | We will see each other soon | Yakında görüşürüz | yakoenda görüchürüss |
12 | We will see each other soon | Görüşmek üzere! | görüchmek üzere |
13 | I hope so too | Inşallah | inchallah |
14 | Goodbye | Hoşça kal! | hochtcha kal |
15 | Good bye | Allaha ısmarladık | allaha oesmarladoek |
16 | See you tomorrow | Yarın görüşürüz | yaroen görüchürüss |
17 | Bye! | Hoşça kal! | hochtcha kal |
18 | Bye! | Güle Güle! | güle güle |
English | Turkish | Pronunciation | |
---|---|---|---|
1 | Thanks | Teşekkür ederim | techekkür ederim |
2 | Excuse me! I'm looking for the bus stop | Otobüs durağı nerede lütfen? | otobüs durawhoe nerede lütfen |
3 | How much is a ticket to Sun City? | Güneş Şehri'ne bilet ne kadar ? | günech chehri'ne bilet ne kadar |
4 | Where does this train go, please? | Bu tren nereye gider lütfen ? | bu tren nereye gider lütfen |
5 | Does this train stop at Sun City? | Bu tren Güneş Şehrinde duruyor mu? | bu tren günech chehrinde duruyor mu |
6 | When does the train for Sun City leave? | Güneş Şehri'ne giden tren ne zaman kalkıyor? | günech chehri'ne giden tren ne zaman kalkoeyor |
7 | When will this train arrive in Sun City? | Güneş Şehri'ne giden tren ne zaman geliyor? | günech chehri'ne giden tren ne zaman geliyor |
8 | A ticket for Sun City, please | Güneş Şehri'ne bir bilet lütfen | günech chehri'ne bir bilet lütfen |
9 | Do you have the train's time table? | Tren saatleri var mı? | tren saatleri var moe |
10 | Bus schedule | Otobüs saatleri? | otobüs saatleri |
11 | Excuse me, which train goes to Sun City? | Güneş Şehri'ne giden tren hangisi lütfen? | günech chehri'ne giden tren hangisi lütfen |
12 | This one | Bu | bu |
13 | This one | Şu | chu |
14 | Don't mention it, have a good trip! | Bir şey değil, iyi yolculuklar! | bir chey dewhil, iyi yolculuklar |
15 | The garage | Araba tamirhanesi | araba tamirhanesi |
16 | The petrol station | Benzin istasyonu | benzin istasyonu |
17 | A full tank, please | Depoyu doldurun lütfen | depoyu doldurun lütfen |
18 | Bike | Bisiklet | bisiklet |
19 | Town centre | Şehir merkezi | chehir merkezi |
20 | Suburb | Banliyö | banliyö |
21 | Suburb | Yörekent | yörekent |
22 | It is a city | Burası büyük bir şehir | burasoe büyük bir chehir |
23 | It is a village | Burası bir köy | burasoe bir köy |
24 | A mountain | Dağ | dawh |
25 | a lake | Göl | göl |
26 | The countryside | Kırsal alan | koersal alan |
27 | The countryside | kır - Köy | koer - köy |
English | Turkish | Pronunciation | |
---|---|---|---|
1 | The hotel | Otel | otel |
2 | Apartment | Daire | daire |
3 | Welcome! | Hoş geldiniz! | hoch geldiniz |
4 | Do you have a room available? | Boş odanız var mı? | boch odanoez var moe |
5 | Is there a bathroom in the room? | Odada banyo var mı? | odada banyo var moe |
6 | Would you prefer two single beds? | Tek kişilik iki yatak mı tercih edersiniz? | tek kichilik iki yatak moe tercih edersiniz |
7 | Do you wish to have a twin room? | Çift kişilik yataklı bir oda mı tercih edersiniz? | tchift kichilik yatakloe bir oda moe terdjih edersiniz |
8 | A room with bathtub - with balcony - with shower | Banyolu-balkonlu-duşlu oda | banyolu-balkonlu-duchlu oda |
9 | Bed and breakfast | Yatak kahvaltı | yatak kahvaltoe |
10 | How much is it for a night? | Bir geceliği ne kadar? | bir gedjeliwhi ne kadar |
11 | I would like to see the room first | Önce odayı göreyim lütfen | önce odayoe göreyim lütfen |
12 | Yes, of course | Evet, tabii ki | evet, tabii ki |
13 | Thank you, the room is very nice | Teşekkürler, oda çok güzel | techekkürler, oda tchok güzel |
14 | OK, can I reserve for tonight? | Tamam, bu gece için yer ayırtabilirmiyim? | tamam, bu gedje itchin yer ayoertabilirmiyim |
15 | It's a bit too much for me, thank you | Benim için biraz pahalı, teşekkürler | benim itchin biraz pahaloe, techekkürler |
16 | Could you take care of my luggage, please? | Bagajlarımla ilgilenebilirmisiniz lütfen? | bagajlaroemla ilgilenebilirmisiniz lütfen |
17 | Where is my room, please? | Odam ne tarafta lütfen? | odam ne tarafta lütfen |
18 | It is on the first floor | Birinci katta | birinci katta |
19 | Is there a lift? | Asansör var mı? | asansör var moe |
20 | The elevator is on your left | Asansör sol tarafınızda | asansör sol tarafoenoezda |
21 | The elevator is on your right | Asansör sağ tarafınızda | asansör sawh tarafoenoezda |
22 | Where is the laundry room, please? | Giysi temizleme yeri nerede? | giysi temizleme yeri nerede |
23 | It is on the ground floor | Giriş katında | Girich katoenda |
24 | Ground floor | Giriş katı | girich katoe |
25 | Bedroom | Yatak odası | yatak odasoe |
26 | Dry cleaner's | Kuru temizleme | kuru temizleme |
27 | Hair salon | Kuaför | kuaför |
28 | Hair salon | Berber | berber |
29 | Car parking space | Araba park yeri | araba park yeri |
30 | Let's meet in the meeting room? | Toplantı odasında buluşalım mı? | toplantoe odasoenda buluchaloem moe |
31 | Meeting room | Toplantı odası | toplantoe odasoe |
32 | The swimming pool is heated | Havuz ısıtmalıdır | havuz oesoetmaloedoer |
33 | Swimming pool | Yüzme havuzu | yüzme havuzu |
34 | Please, wake me up at seven a.m. | Beni saat yedi'de uyandırın lütfen | beni saat yedi'de uyandoeroen lütfen |
35 | The key, please | Anahtar lütfen | anahtar lütfen |
36 | The pass, please | Pass lutfen | pass lutfen |
37 | Are there any messages for me? | Bana mesaj var mı? | bana mesaj var moe |
38 | Yes, here you are | Evet, buyrun | evet, buyrun |
39 | No, we didn't receive anything for you | Hayır, sizin için bir şey yok | hayoer, sizin itchin bir chey yok |
40 | Where can I get some change? | Nerede para bozdurabilirim? | nerede para bozdurabilirim |
41 | Please can you give me some change? | Bana para bozar mısınız lütfen ? | bana para bozar moesoenoez lütfen |
42 | We can make some for you, how much would you like? | Evet bozarız, ne kadar istersiniz? | evet bozaroez, ne kadar istersiniz |
English | Turkish | Pronunciation | |
---|---|---|---|
1 | Excuse me, is Sarah here? | Afedersiniz, Sarah burada mı ? | afedersiniz, sarah burada moe |
2 | Excuse me, is Sarah here? | Afedersiniz, Sarah orada mı? | afedersiniz, sarah orada moe |
3 | Yes, she's here | Evet burada | Evet burada |
4 | She's out | Dışarı çıktı | doecharoe tchoektoe |
5 | You can call her on her mobile phone | Cep telefonundan arayabilirsiniz | tchep telefonundan arayabilirsinis |
6 | Do you know where I could find her? | Onu nerede bulabilirim? | onu nerede bulabilirim |
7 | She is at work | Işe gitti | iche gitti |
8 | She is at work | Işinde | ichinde |
9 | She is at home | O evde | o evde |
10 | She is at home | Evinde | evinde |
11 | Excuse me, is Julien here? | Afedersiniz, Julien burada mı ? | afedersiniz, julien burada moe |
12 | Yes, he's here | Evet burada | evet burada |
13 | He's out | Dışarı ?ıktı | doecharoe tchoektoe |
14 | Do you know where I could find him? | Onu nerede bulabilirim? | onu nerede bulabilirim |
15 | You can call him on his mobile phone | Cep telefonundan arayabilirsiniz | tchep telefonundan arayabilirsinis |
16 | He is at work | Işe gitti | iche gitti |
17 | He is at home | O evde | o evde |
English | Turkish | Pronunciation | |
---|---|---|---|
1 | The beach | Plaj | plaj |
2 | Do you know where I can buy a ball? | Nereden top satın alabilirim? | nereden top satoen alabilirim |
3 | Do you know where I can buy a ball? | Nerede top satarlar? | nerede top satarlar |
4 | There is a store in this direction | Şu tarafta dükkan var | chu tarafta dükkan var |
5 | There is a store in this direction | Bu yönde dükkan var | bu yönde dükkan var |
6 | a ball | Top | top |
7 | Binoculars | Dürbün | dürbün |
8 | a cap | Kasket | kasket |
9 | a cap | Şapka | chapka |
10 | a towel | Havlu | havlu |
11 | Sandals | Ayağa giyilen sandal | Ayawha giyilen sandal |
12 | Sandals | Sandalet | sandalet |
13 | a bucket | Kova | kova |
14 | Suntan lotion | Güneş kremi | günech kremi |
15 | Swimming trunks | Mayo | mayo |
16 | Sunglasses | Güneş gözlüğü | günech gözlüwhü |
17 | Shellfish | Kabuklu deniz ürünleri | kabuklu deniz ürünleri |
18 | Sunbathing | Güneşlenmek | günechlenmek |
19 | Sunny | Güneşli | günechli |
20 | Sunset | Gün batımı | gün batoemoe |
21 | Sunset | Güneşin batması | günechin batmasoe |
22 | Parasol | Güneş şemsiyesi | günech chemsiyesi |
23 | Sun | Güneş | günech |
24 | Sunshade | Gölge | gölge |
25 | Sunstroke | Güneş çarpması | günech tcharpmasoe |
26 | Is it dangerous to swim here? | Buarada yüzmek tehlikeli mi? | buarada yüzmek tehlikeli mi |
27 | No, it is not dangerous | Hayır, tehlikeli değil | hayoer, tehlikeli dewhil |
28 | Yes, it is forbidden to swim here | Evet, burada yüzmek tehlikeli | evet, burada yüzmek tehlikeli |
29 | Swim | Yüzmek | yüzmek |
30 | Swimming | Yüzme | yüzme |
31 | Wave | Dalga | dalga |
32 | Sea | Deniz | deniz |
33 | Dune | Kumul | kumul |
34 | Sand | Kum | kum |
35 | What is the weather forecast for tomorrow? | Yarın hava nasıl olacak? | yaroen hava nasoel olacak |
36 | What is the weather forecast for tomorrow? | Yarınki hava durumu nedir? | yaroenki hava durumu nedir |
37 | The weather is going to change | Hava değişecek | hava dewhichecek |
38 | It is going to rain | Yağmur yağacak | yawhmur yawhacak |
39 | It will be sunny | Güneşli olacak | günechli oladjak |
40 | It will be very windy | Çok rüzgarlı olacak | tchok rüzgarloe oladjak |
41 | Swimming suit | Mayo | mayo |
English | Turkish | Pronunciation | |
---|---|---|---|
1 | Can you help me, please? | Bana yardım edebilirmisiniz lütfen? | bana yardoem edebilirmisiniz lütfen |
2 | I'm lost | Kayboldum | kayboldum |
3 | What would you like? | Ne istersiniz? | ne istersiniz |
4 | What happened? | Ne oldu? | ne oldu |
5 | Where could I find an interpreter? | Nerede tercüman bulabilirim? | nerede terdjüman bulabilirim |
6 | Where is the nearest chemist's shop? | En yakın eczane nerede? | en yakoen eczane nerede |
7 | Can you call a doctor, please | Lütfen bir doktor çağırın? | lütfen bir doktor tchawhoeroen |
8 | Which kind of treatment are you undergoing at the moment? | Ne tedavisi görüyorsunuz şu anda? | ne tedavissi görüyorsunuz chu anda |
9 | a hospital | Hastane | hastane |
10 | a chemist's | Ezcane | ezaane |
11 | a doctor | Doktor | doktor |
12 | Medical department | Sağlık merkezi | sawhloek merkezi |
13 | I lost my papers | Kimlik kağıtlarımı kaybettim | kimlik kawhoetlaroemoe kaybettim |
14 | My papers have been stolen | Kağıtlarımı çaldılar | kawhoetlaroemoe tchaldoelar |
15 | Lost-property office | Kayıp eşyalar bürosu | kayoep echyalar bürosu |
16 | First-aid station | Ilk yardım merkezi | ilk yardoem merkezi |
17 | Emergency exit | Acil çıkış kapısı | adjil tdjhoekoedjh kapoesoe |
18 | The police | Polis | polis |
19 | The police | Jandarma | jandarma |
20 | Papers | Kimlik kağıtlarım | kimlik kawhoetlaroem |
21 | Money | Para | para |
22 | Passport | Pasaport | pasaport |
23 | Luggage | Bagaj | bagaj |
24 | I'm ok, thanks | Yok teşekkürler | yok techekkürler |
25 | Leave me alone! | Beni rahat bırakın! | beni rahat boerakoen |
26 | Leave me alone! | Yeter artık | yeter artoek |
27 | Go away! | Gidin! | gidin |